![]() |
||||
Peygamberimizin Yoluna Diken döşeyen Ailenin sonu (114/6)
Allah c tarafından tüm insanlığa uyarıcı ve Müjdeci olarak gönderilen Hz Muhammed a.s., Peygamberliğinin ilk yıllarında önce Akrabalarından başlaması hususunda şöyle bir emir alınca; şuara 214; Önce) en yakın akrabanı uyar. Batha tepesinde; ey Kureyşliler! buraya toplanın, diye çağırdıktan sonra gelenlere; ben şimdi bir Düşman Müfrezesince saldırıya uğrayacaksınız desem, bana inanır mısınız? Diye sorunca, hepsi, Evet, ya Muhammed! Senin hiç yalanını görmedik dediler. Bunun üzerine Peygamberimiz a.s., o halde beni iyi dinleyin, ben sizi Tek Allaha ve benim onun son elçisi olduğuma imana çağırıyorum ve iman etmeyenleri büyük bir azapla uyarıyorum. Bu ilk toplu davette amcası Abdul-uzza(ebulehep) te vardı ve; yuh olsun bunun için mi bizi topladın, dedi. Kendisini Zengin sanan bu kötü adam; iman edersem ne vereceksin diye de sorunca Rasülüllahtan; her Müslüman ne alırsa onu, cevabını aldı, bu sefer; zengin ile Fakiri aynı tutan bir Dine asla inanmam, deyip gitti. Bundan sonra Ebulehep Çarşı , Pazar, Panayır, Kabe vb nerede Peygamberimiz bir davete başlasa ardın sıra varır ve insanlara; bu benim yeğenimdir, delidir, Sihirlidir, aman inanmayın derdi. Peygamberimizle Dünürde olan, hem de öz amcasının derdi neydi ki iki cihanını kendi elleriyle felakete atıyordu? O felaket ki haklarında yani sadece onların yani karısıyla kocasının Dünya ve ahiret’te ki felaketlerini konu eden bir Sure indi. Dertleri sadece kibirdi evet sadece kibir, Koskoca Kureyş’in zengini, Darunnedve Kulüp başkanlarından Ebu lehep fakir, zenci, garip, yetim ve basit insanlarla (!) aynı safta , cemaatta, sırada nasıl durabilirdi? Enet, o sure her Müslüman’ın bildiği ve devamlı okuduğu Tebbet’ir. Bismillahirrahmânirrahîm 1. Ebû Leheb’in elleri kurusun. Zaten kurudu. 2. Ona ne malı fayda verdi, ne de kazandığı. 3. O, bir alevli ateşe girecektir, 4,5. Boynunda bükülmüş hurma liflerinden bir ip olduğu halde sırtında odun taşıyarak karısı da (o ateşe girecektir). Rasülün yoluna omzunda Diken taşıyıp döşeyen Ümmü cemil adlı kadın ve kocası Ebulehep özel bir surede işte böyle lanetleniyorlar. O artık omzunda kocasıyla daha alevli bir ateşte yanmak için odun taşıyacaktır Cehennemde. Tüm Müslümanların ezberinde dolaşan bu ayetleri duyan Ebu lehep ve karısı Ümmü cemil işi iyice azıtırlar ve tüm varlıklarıyla Müslümanlara ve Peygamberimize yüklenirler. Peygamberimiz a.s., Hz Ebubekir r.a, ile beraber bir mecliste iken Ümmü cemil onları takip eder ve üzerlerine gelir. Hz Ebubekir r.a, Hicret yolculuğunda olduğu gibi; Ya rasülellah! Geliyor, der. Rasülüllah a.s., gelsin o beni göremez, buyururlar, zira Allah istemedikçe ve Kur’anı okuduğu sürece onu Düşmanların göremeyeceğini garanti eden bir ayet inmiştir. İsra; 45. Kur’an okuduğunda, seninle ahirete inanmayanların arasına gizli bir perde çekeriz. Kadın, arkadaşın nerede diye sorunca Hz Ebu bekire, oda bilmem deyince çeker gider, ta Cehenneme kadar. Alimler derler ki bu sure bile başlı başına büyük bir Mucizedir; zira o talihsiz aileden Cehennemlik diye bahsetmiştir ve onlardan asla iman eden olmamıştır. |
![]() |