![]() |
||||
İslam’da Gece Hayatı (114–4)
Evrende ki İnsanlığa son mesaj ve kurtuluş reçetesi olarak Peygamberimiz Hz Muhammed tarafından tebliğ edilen İslamiyet’in ilk yılları Müminler üzerinde büyük baskılarla geçiyordu. Bu devrede nazil olan ayet ve surelerde yavaş yavaş İnananlara Cennet müjdesi, İnanmayanlara ise Cehennem tehdidi yer almaya başladı. Bu İlk yıllarda düzenli bir günlük ibadet farz olmamakla beraber Müslümanlar evlerinde özellikle geceleri büyük bir hazla Allaha ibadet ediyorlardı. 4. olarak indirilen Müzzemmil suresinin ilk ayetleri gece namazına ve geceyi ayakta geçirmeye çağırıyordu Müminleri. 1. Ey örtünüp bürünen (Peygamber)! 2, 3. Kalk, birazı hariç olmak üzere geceyi; yarısını ibadetle geçir. Yahut bundan biraz eksilt. 4. Yahut buna biraz ekle. Kur'an'ı ağır ağır, tane tane oku. 5. Şüphesiz biz sana (sorumluluğu) ağır bir söz vahy edeceğiz. 6. Şüphesiz gece ibadetinin etkisi daha fazla, (bu ibadetteki) sözler (Kur'an ve dua okuyuşlar) ise daha düzgün ve açıktır. 7. Çünkü gündüzün sana uzun bir meşguliyet vardır. 8. Rabbinin adını an ve bütün benliğinle O'na yönel. 9. O, doğunun da batının da Rabbidir. Ondan başka hiçbir ilah yoktur. Öyle ise onu vekil edin. 10. Onların söylediklerine sabret ve onlardan güzellikle ayrıl. 11. Nimet içinde yüzen o yalanlayıcıları bana bırak ve onlara biraz mühlet ver. Darunnedve denen Şımarıklar Kulübünün üyeleri özellikle zayıf ve kimsesizlerden oluşan Müminlere işkencenin yanında birde Ekonomik Boykot uygulamaya başlamışlardı. Buna rağmen 9. ve 10. Ayette müminlere asla Allahtan başka bir Vekil tutmamalarını ve sadece kendisine güvenerek sabretmelerini emrediyordu; 9. O, doğunun da batının da Rabbidir. Ondan başka hiçbir ilah yoktur. Öyle ise onu vekil edin. 10. Onların söylediklerine sabret ve onlardan güzellikle ayrıl. Geceleyin Allah’la beraber olmak, Ona ibadet etmek onlara büyük bir haz veriyordu. Yukarıda ki ayetlerde de geçtiği gibi gecenin yarıya yakınını ayakta Teheccüt ve Kıraatla geçiriyorlar hatta ayakları şişinceye kadar buna devam ediyorlardı. Surenin son ayetleri bu durumda olan Müslümanlardan gece ibadetini şu şekilde hafifletiyordu; 20. (Ey Muhammed!) Şüphesiz Rabbin, senin, gecenin üçte ikisine yakın kısmını, yarısını ve üçte birini ibadetle geçirdiğini biliyor. Beraberinde bulunanlardan bir topluluk da böyle yapıyor. Allah gece ve gündüzü düzenleyip takdir eder. Sizin buna (gecenin tümünde yahut çoğunda ibadete) gücünüzün yetmeyeceğini bildi de sizi bağışladı (yükünüzü hafifletti.) Artık Kur'an'dan kolayınıza geleni okuyun. Allah, içinizde hastaların bulunacağını, bir kısmınızın Allah'ın lütfundan rızık aramak üzere yeryüzünde dolaşacağını, diğer bir kısmınızın ise Allah yolunda çarpışacağını bilmektedir. O halde, Kur'an'dan kolayınıza geleni okuyun. Namazı dosdoğru kılın, zekatı verin, Allah'a güzel bir borç verin. Kendiniz için önceden ne iyilik gönderirseniz onu Allah katında daha üstün bir iyilik ve daha büyük mükafat olarak bulursunuz. Allah'tan bağışlama dileyin. Şüphesiz Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir. Bu ayetlerle açıkça gece ibadeti Müslümanlara Farz kılındı, ardından da hafifletildi, en sonunda da Peygamberimize Farz, Müminlere ise Sonsuz sevaba nail edecek bir Nafile olarak kaldı. Gece ibadetin ve Kur’an okumanın çok daha güzel, berrak, iç açıcı ve sevabı bol olduğu nice ayetlerle ve Hadisi şeriflerle anlatılmıştır. Bu konuda İsra suresinde ki ayetler son derece manalıdır; 78 - Güneşin batıya kaymasından, gecenin karanlığına kadar (belirli vakitlerde) gereği üzere namazı kıl, bir de sabah namazını kıl. Çünkü sabah namazında, gece ve gündüz melekleri hazır bulunur. 79 - Gecenin bir kısmında da sadece sana mahsus bir nafile olmak üzere uykudan kalk, Kur'ân ile teheccüd namazı kıl, Rabbinin seni bir makam-ı mahmuda (şefaat makamına) göndermesi kesindir. Evet, açıkça beyan edildiği gibi gece okunan Kur’anı dinlemek için melekler bile toplanmaktadır. Peygamberimize Farz, Müminlere ise Çok önemli bir Nafile ibadet olarak vaz’edilen Teheccüt namazı gece bir müddet uyuduktan sonra kalkıp ikişer rekat olarak 2, 4 ve ya azami 6 rekat kılınan bir ibadettir. Müzzemmil suresinin son ayetinde de defalarca geçtiği gibi sadece bildiğimiz ve en kolayımıza giden ayet ve sureleri okuyarak kılabiliriz. Ardından da kendimiz, ailemiz ve Ümmetimiz için bol bol Dua etmeliyiz. Rasülüllah a.s bu namazı kılınca şöyle dua ederdi; Buhari; Ravi : İbnu Abbas Hadis : Resulullah (sav) teheccüt namazı kılmak üzere geceleyin kalkınca şu duayı okurdu: "Allahım, Rabbimiz! Hamdler sanadır. Sen arz ve semavatın ve onlarda bulunanların kayyumu ve ayakta tutanısın, hamdler yalnızca senin içindir. Sen semavat ve arzın ve onlarda bulunanların nurusun, hamdler yalnızca sanadır. Sen haksın, va`din de haktır. Sana kavuşmak haktır, sözün haktır. Cennet haktır, cehennem de haktır. Peygamberler haktır, Muhammed (sav) de haktır. Kıyamet de haktır. Allahım! Sana teslim oldum, sana inandım, sana tevekkül ettim. Sana yöneldim. Hasmına karşı senin (burhanın) ile dava açtım. Hakkımı aramada senin hakemliğine başvurdum. Önden gönderdiğim ve arkada bıraktığım hatalarımı affet. Gizli işlediğim, aleni yaptığım, benim bilmediğim, senin benden daha iyi bildiğin hatalarımı da affet! İlerleten sen, gerileten de sensin. Senden başka ilah yoktur." HadisNo : 1816 NÂİMİN TEHECCÜDE UYANMAMASI İÇİN ŞEYTANIN FİTNE VE İHTİYÂLİNE DÂİR EBÛ HÜREYRE HADÎSİ Hadis : Resûl-i Ekrem salla`llâhu aleyhi ve sellem buyurmuştur ki: Sizin biriniz (gece) uyuyunca Şeytan onun boyun köküne üç düğüm düğümler. Her düğüm (yerine): "Senin için uzun bir gece vardır, rahat uyu" (diyerek eliyle) vurur. O kimse uyanıp (Kur`ân okuyarak, tesbîh ve tehlîl ederek) Allâh`ı anarsa, bir düğüm çözülür. Abdest alırsa, bir düğüm daha çözülür. Namaz da kılarsa, Şeytânın düğümlerinin hepsi çözülür. Artık o teheccüd sâhibi düğümü çözük ve gönlü hoş ve neş`eli bir halde sabâha dâhil olur. Fakat zikretmez, ve abdest alıp namaz kılmazsa gönlü kirli ve uyuşuk bir halde sabaha girer. HadisNo : 588 TEHECCÜDE KALKARKEN OKUNMASI ME`SÛR OLAN DUÂ HAKKINDA ÜBÂDE İBN-İ SÂMİT RİVÂYETİ Hadis : Nebî salla`llâhu aleyhi ve sellem`in şöyle buyurduğu rivâyet edilmiştir: Her kim geceden (bir kısmında) bir taraftan öbür tarafa dönerek uyanır da müteâkıben: (lâ ilâhe illa`llâhu vahdehu lâ şerîke leh, lehü`l-mülkü ve lehü`l-hamd, ve hüve alâ küllî şey`in kadîr. El-hamdü li`llâh ve sübhâne`llâh, ve lâ ilâhe illâ`llâhu va`llâhü ekber. Ve lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâh) deyip sonra: (Allâhümme`ğfir lî = Allâh`ım, beni yarlığa!) derse (mağfiret edilir). Yâhut duâ ederse, onun duâsına icâbet edilir. Abdest alıp namaz kılarsa, o da kabûl olunur. HadisNo : 595 |
![]() |